5 Ağustos 2016 Cuma

SaKLıKenT KanYoNU Gezi Notları

Fethiye yakınlarındaki gezi duraklarımızdan biri Saklıkent kanyonuydu.En başından söyliyim gitmeden önce bu kadar güzel ve farklı olabileceğini tahmin etmemiştim.Gitme imkanınız veya ihtimaliniz varsa sakın pas geçmeyin.

#saklıkentkanyonu
#saklıkentkanyonu
Saklıkent'in binlerce yıl önce jeolojik bir çatlamayla oluştuğu düşünülüyor.Ortalama 200 metre yüksekliğindeki dağların arasında ve normal kanyonlardan farklı olarak tabanı kayalıklarla ve büyük taşlarla çevrilidir.Saklıkent'e özel aracınızla Fethiye-Antalya karayolu üzerinde bulunan Seydikemer kavşağından sağa dönüp 21 km ilerlerseniz ulaşmış olursunuz.Yolun bazı bölümlerinde hiç bir levha göremeyip acaba doğru yolda mıyım diyebilirsiniz ya da telefonunuzdaki navigasyonunuzdan yol olmayan bir yerden gidiyor gibi gözükebilirsiniz korkmayın doğru yoldasınız :) Yol boyunca evlerinin önünü gözlemeciye çevirmiş teyzeler,amcalar göreceksiniz.Burda eminim sizinde dikkatinizi bu gözlemecilerin isimleri çekicek.Aklımda kalan bir kaç tanesi;öğretmenin yeri,emekli öğretmenin yeri,öğrencinin yeri,üniversite öğrencilerinin yeri,memurun yeri....(böyle yazınca tam anlaşılmıyor da,bunları art arda görünce çok komik geliyor insana :D) Aracı olmayanlarda sürekli sefer yapan minibüslerle ulaşımı sağlayabilirler.Girişler tam 6 tl,öğrenci 3 tl gibi bir şeycik.

giriş alanı
Eğer kanyon içinde yürüyerek çok ilerlemeyi düşünüyorsanız yanınıza minimum eşya almanızı öneririm ki bu uyarı girerken güvenlikçi arkadaşlarda yapıyor.Neden az eşya alınması gerektiğiyle ilgili ayrıntıları yazının ilerleyen bölümlerinde anlarsınız:)
Hazır mıyız yürümeye :)
İlk giriş alanında sizi kayalıklara tutturulmuş demir platform karşılıyor.Burası bile çok etkileyiciydi.Burayı geçtikten sonra suyun çıktığı geniş alana ulaşıyorsunuz.Burada yanınızda getirdiğiniz şeyleri yiyebileceğiniz ve ya oradaki büfeden alışveriş yapıp oturabileceğiniz piknik alanı mevcut.Biz oturma işlemi gezi dönüşünde dinlenmek için yaptık.Gidecek olan arkadaşlar bizim gibi sabah erken saatte orada olurlarsa foto çekilme konusunda çok rahat ederler.Biz çıkarken baya bir kalabalık vardı,dar olan demir platform üstünde durduğunuz anda insan trafiği oluşuyordu.
#lastikayakkabı kiralayabileceğiniz yer

Gelelim asıl meceranın başladığı kısma:)Yürüme girişimine başlamadan önce lastik bir ayakkabı kiralamalı veya satın almalısınız(piknik alanı dediğim bölgedeki büfeden kiralayabiliyorsunuz),kanyonun dibi çakıl ve kayalık ancak lastik ayakkabılarla rahat yürüyebilirsiniz.İkinci bir uyarım yine ileri yürümeyi düşünen arkadaşlar için içlerine mayo giysinler,yedek kıyafet götürsünler benim gibi elbiseyle falan gitmesinler:)(bu bir yasal uyarıdır:) :) :)


Kanyonun başında suyun çıktığı bölgede yoğun bir akış olduğundan bu kısmı geçmek için bir halat germişler.Burda ki savaşınız sadece suyun akışına karşı değil,bir yandan da soğukluğuna karşı olucak:)Soğuk derken hiç abartmıyorum bildiğiniz soğuk suların 5 katı falan,o bölgeyi geçtikten sonra ayaklarımızı belli bir süre hissetmeyip,normale dönmesini bekledik.
Bu daha başlangıç:)

Buradan sonra sizi uzun bir yol bekliyor.Çoğu kişi kısa bir ilerlemenin ardından geri dönüyor çünkü kanyonun içindeki kayalarda ilerlemek gittikçe zorlaşıyor ve bazı bölümlerde su derinleşiyor.Yani şöle diyim 35 yaş üstü biraz zor ilerler.Bizde dağ taş sever sevdiceğimle beraber ilerlemeye başladık,sırtında sırt çantası olmasına ragmen baktım kendisi seke seke gidiyor,ben ilerledikçe mızmızlanmaya başladım.Ama bunu nazlanma olarak görmeyin kayalar gerçekten sertleşmeye başladı,50 kişi başladıysak 7-8 kişi kaldı sonunda,kayıp bir yerimi kırmadan geziyi bitirdim diye resmen mutlu olmuştum.Yükleyeceğim fotolardan da aşağı yukarı bir fikriniz olur zaten.Gerçi belli bir bölümden sonra telefonu falan hiç elimize alamadık:)İşte biz böyle ilerlerken ben bir noktada artık pes ettim 'geri dönelim,bacağımızı falan kırcaz tatil zehir olcak dedikten sonra biz dönüş yoluna girmiştik ki görevli bir abi gelip 'sondaki şelaleyi görmeden mi dönceksiniz,buraya kadar gelmişsiniz yazık,ben geçiririm sizi zor yerlerden' diyerek verdi gazı.

daha çok var mı şirin baba:)
sevdiceğim neyin peşindesin :)
Tabi bizde alıp gazı başladık tekrar ilerlemeye,yani en son boğazıma kadar sudaydım ve sevdiceğimin taşıdığı sırt çantası sırılsıklamdı.Öyle böyle toplamda 1 saati geçkin yürüdükten sonra mutlu sona ulaştık:)Bunun birde dönüşü var a dostlar:)Sona ulaşan 6-7 kişi ve görevli abimizle dönüş yolunda yüksek bir yerden inmemiz gereken bir noktaya geldik,görevli abide dedi ki 'bu kayaya oturun bırakın kendinizi'.Kayanın üzerinden su akıyor,suyun akmasından dolayı da üzeri pürüzsüzleşmiş kaydırak gibi olmuş.Sorun kayadan kaymak değil de bitişindeki su alanı ve dibinde yüksekliği belli olmayan kayalıklar.Bir basıyorsun yüksektesin diğer adım çukura denk geliyor giriyosun suya..Burdan inmek üzere ilk kurban ne yazık ki ben oldum.Ne yalan söyliyim baya bir tırstım,sevdiceğim 'senin yüzmen iyi,suyu da seviyorsun bir şey olmaz falan deyince kısa bir terettütün ardından bıraktım kendimi ve juppp suya:) :)Boynuma kadar falan suya gömüldüm.Diğer kalan arkadaşlarda eşyalarını önce bana atıp sonra sırayla geldiler peşimden.Bundan sonrasında o kadar ıslandıktan sonra saldım çayıra,mevlam kayıra şeklinde su birikintilerine girdiğimiz için dönüş daha kolay oldu:)Tabi birde artık kayaların çapını biliyorsunuz,yürürken nereye basıcan ,nasıl basıcan konularında tecrubeli oluyorsunuz:) Dönüşte tekrar piknik alanına ulaştığımızda acayip yorulmuştuk.Büfeden çaylarımızı alıp biraz dinlendik ve amcaların,teyzelerin soğuk su bölgesinden geçişini(geçemeyişini mi desem:) izledik.Ayrıca çıkıştaki hediyelik eşya bölümüne uğrayıp bir kaç magnet almayı da unutmadık.

Buradan eve doğru arabamızla yol alırken,gelirken tabelalarda gördüğümüz 'Gizli şelale' denilen yere de uğramaya karar verdik.(burda giriş ücretsiz,park alanı ve çıkışta yemek yiyebileceğiniz ağaçlar içinde bir restoranı var)Orası da ayrı bir engelli yürüyüş parkuruydu.Ama saklı kentten sonra biz zorlanmadık pek.'Bu her konuda böyle değil midir zaten,bir şeyi üst sınırlarda yaşarsanız alt bölge de kalan her şey daha kolay gözükür göze,Sizin alt bölgenizde kalarak kolaylıkla yaptığınız şeylerin diğer insanlara imkansız gözükmesi yaptıklarınızın onların sınırlarının üstünde kalmasındandır 'deyip benim bile inanamadığım bir felsefi cümleye imza atmış bulunuyorum :) :) :)

Biz konumuza dönüp Gizli Şelaleye devam edelim:)Yine belli bir mesafeyi gittikten sonra (bu saklı kente göre baya bir kısa ,15 dakika falan ) şırıl şırıl akan şelaleye ulaştık.Şelalenin altına da girdik tabi,su belli bir yükseklikten aktığı için vucudunuza çok sert vuruyor ,gerçek anlamda çivi gibi iniyor,zaten yoğun akan bölgede 10 saniyeden fazla kalamıyorsunuz.

En başta da dediğim gibi kesinlikle gidilip görülmesi gereken yerlerden.Bu iki yerden sonra eve dönerken benim ayaklarım bitmişti,sevdiceğim nasıl araç kullandı hiç bilmiyorum.Erkek olmak bu gibi durumlarda zor,hiç pes etme hakkın olmuyor :)

 O araba eve dönecek :):)

Not : fotolarının tamamının çekimi bize aittir ;)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlarda Dikkatinizi Çekebilir?? :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...